Global ekonomik toparlanmadan herkes pay alıyor Ekim 2017, Washington D.C. Sonbahar Toplantıları
Bu sene Washington’D.C. de Dünya Bankası ve IMF tarafından tertiplenen İkinci yarı yıl toplantılarını da tekrar takip etme imkanı buldum. Bir çok ülkenin kamu ,özel banka ve finansman temsilcileri bir araya geldi. Herkes yeni stratejiler ve yaşanan sıkıntılara bir çözüm arayışı içindeydiler.
2017 Nisan’a göre Ekim toplantılarında global ekonomiye daha bir olumlu yaklaşım vardı. Ortalama büyümeyi yüzde 3.6 ya yükselttiler. 2018 yılına da pozitif bakılırken global gayri safi milli hasılayı temsil eden ülkelerin yüzde 75’inin bu artıştan pay alması bekleniyor. Buna karşılık IMF Başkanı Christine Lagarde gelişmekte olan ve dünya nüfusunun yüzde 15’ini temsil eden 40 ülkede ise kişi başı gelirin düşmeye devam ettiğinin altını çizdi. Global paylaşımın artması için üç önemli önceliğin gerekliliğini vurguladı ; Temel ekonomik prensiplerin doğru belirlenmesi, ekonomik eşitsizliğinin üstüne gidilmesi ve en önemlisi de genç nüfusun sorunlarını iyi anlayıp onlara ve yeni jenerasyonlara parlak bir gelecek hazırlamak. Gençlerle ilgili yapılan bir araştırmada en önemli iki konunun birisi yolsuzlukla ilgili kaygılar ve önlenemeyen dünyanın etkilenen iklim değişikliği ortaya çıkıyor.
Dünya Bankası Başkanı Kim 2010 dan beri ilk defa global büyümenin yakalandığını ve devamlılığının beklendiğini belirtti. Ticaretin artmakla beraber yatırımların istenilen hedeflere ulaşmadığını ve kırılganlık riskinin ortadan kalkmadığını söyledi. Global ekonomiyi etkileyen iki noktayı vurguladı; Birincisi hızlı dijitalleşen dünya ve geri kalanlar, diğeri ise uluslararası terörizmin yarattığı belirsizlik. Yine ilave ettiği diğer bir önemli nokta da dünyadaki yoksulluğun başlatılan programlar çerçevesinde azaltılması toplumların sisteme katılmasını öngördü.
Özel sektörde global yatırımların 10 trilyon doları bulduğunu ve hala 5 trilyon dolar olan fonların projelere destek vermek için beklediğini belirtti.Dünya Bankasına bağlı kurumlar desteğinde yıllar itibariyle 19 milyar dolarlık bir sermaye yatırımı yapıldığı, 900 milyar dolarlık bir finansman sağlandığını ve bunun da devam edeceğini vurguladı. Özet olarak Dünya Bankası dünyada fakirliğin azaltılması ve ülkeler arası gelir paydaşlığının arttırılması için altyapı projelerine destek olmaya devam edeceklerini belirtti.